Türkiye Gönüllü Teşekküller Vakfı, iç savaş, kuşatma ve açlık ile yüz yüze kalan Yemen’i ve Yemen insani yardım çalışmalarını gündemine alarak istişare toplantısı yaptı. Ensar Vakfı’nın konferans salonunda yapılan toplantının açılış konuşmasını TGTV Yönetim ve İcra Kurulu Başkanı Av. Hamza Akbulut yaptı. Akbulut, bugün en çok konuşulması gereken konunun Yemen olduğunun altını çizerek, istişare toplantısından sonra Yemen ile ilgili TGTV’nin koordinasyonu ile gönüllü kuruluşlarla birlikte Kızılay’ın şemsiyesi altında stratejik insani yardım çalışmalarının başlatılmasının gerekli olduğunu söyledi.
İstişarenin takdim bölümünde, Kızılay genel başkanı Kerem Kınık, İNSAMER Ortadoğu Uzmanı Riyad Domatezi ve Deniz Feneri Derneği Genel Sekreteri Coşkun Yıldız bilgilendirme yaptılar.
Kızılay Genel Başkanı Kerem Kınık, Kızılay ile ilgili gündeme gelen hadiseler ile ilgili kısa bir bilgilendirme yaparak, Kızılay’ın Yemen dahil, tüm insani yardım çalışmalarının aksamadan sürdüğünü söyledi. Kızılay genel başkanı Yemen ile ilgili olarak bizzat sahadaki tespitlerini aktardığı konuşmasında;
“ Yemen’de 5. Derecede bir insani kriz yaşanıyor. Ülkede de yemek öğünleri 1 öğüne düşmüş durumda. Salgın hastalıklar bir kâbus gibi ülkenin üzerine çökmüş durumdadır. En tehlikeli salgın kolera salgınıdır. Yemen’de 1 milyona yakın kolera vakası var. Bu durum normal bir ülke ile kıyas edilemeyecek derecede vahimdir. Normalde 1 kolera vakası olduğunda bölgesel karantina uygulanır. Ama yemen de kolera ile ilgili hiçbir şey yapılamıyor. İnsanlar ölümü bekliyorlar. Kuşatma altında tutulan bölgeye ilaç ve insani yardım ulaştırılması çok güç. BM ve Uluslararası bir organizasyon ile Yemen’e sağlık ve insani yardım malzemeleri sokulabilir. Hudeyda Limanı’nın BM nezaretine geçmesi ile yardımların ulaştırılması imkânı artacaktır.” Dedi.
İNSAMER Ortadoğu Uzmanı Riyad Domatezi Yemen’in tarih boyunca stratejik bir yer olduğunu ve tüm imparatorlukların bu bölgeyi ele geçirmek istediklerini, Mekke ve Medine’nin güney savunma hattının Yemen’den başladığını ve Osmanlı’nın da bu kutsal şehirleri savunmak ve ticaret yollarını kontrol altında tutmak için Yemen’de askeri güç bulundurduğunu söyledi.
Türkiye’nin bölgede 2 askeri üssü olduğunu ve Türkiye’den önce de Çin, Japonya, İngiltere, Fransa, İran, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve ABD’nin bölgede askeri üsleri olduğunu söyleyen Riyad Domatezi, Çin’deki ipeğin ve Hindistan’daki baharatların Avrupa pazarlarına ulaşım güzergahı üzerinde bulunan Yemen’in bugün de petrol nakli yolu üzerinde bulunduğunu ve Çin’in, ABD’nin ticari etkinliğini kırmak için kuzey demiryolu ve güney deniz yolu inşa sürecini başlattığı tespitini yaptı.
Kuzey Demiryolu Projesi için Doğu Türkistan’daki Urumçi kentinin, güney deniz yolu için de Pakistan’ın Gwadar ve Yemen’in Hudeyda limanlarının Çin’in küresel ticari hamlesi için çok önemli olduğunu ve buralardaki Müslümanların da bu küresel mücadelelerden en çok zarar gören toplumlar olduğuna değinen İNSAMER Ortadoğu uzmanı, konuşmasını şöyle tamamladı.
"Yemen’de Suud’dan daha etkili aktör, Birleşik Arap Emirlikleri’dir. Bu ülke ABD ile ittifak halinde Yemen’in tüm sahil ve limanlarını işgal etmiştir. Yemen’deki bu istikrarsızlık ile hem Çin’in önü kesilmek istenmekte hem de Birleşik Arap Emirlikleri’nin global şehirleri olan Abudabi ve Dubai’nin stratejik – ekonomik üstünlüğü korunmak istenmektedir. Yemenliler güneyden Suud ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin, kuzeyden ise İran destekli Husilerin ablukası altında insani kriz yaşamaktadırlar”
Deniz Feneri Derneği genel sekreteri Coşkun Yıldız ise, kısa süre önce Yemen’den döndüğünü belirterek şunları söyledi.
“ Yemenli’ler bizleri "Hoş geldiniz, Osmanlı’nın torunları" diyerek karşıladılar. Yemenliler, “Biz Türkiye’yiz, Türkiye Yemen” diyorlar. Türkiye’nin orada olması onlara güven veriyor. Gıda ve beslenme yetersizliğinden 2 yaşındaki çocuklar, 6 aylık görünüme gerilemiş durumda. Yemen, Müslümanları zihnen yormalı.”
İstişare toplantısının müzakere bölümünde ise, gönüllü kuruluşlarımızın temsilcileri Yemen’e yapılacak insani yardımla alakalı tekliflerini dile getirdiler. Yemen için "İnsani Yardım ve stratejisi", "Yemen’deki insan hakları ihlalleri" ve "Yemen'deki insani krizin Türkiye ve dünya gündemi taşınması" konularında çalışma yapılması gerekliliği üzerinde mutabık kalındı.